16 Şubat 2015 Pazartesi

Bir Futbolcu'dan Çok Daha Fazlası: Yiğitcan Erdoğan!

Yiğitcan Erdoğan geçen sezon başında takımımıza katıldığından beri hem istikrarı, hem güzel oyunu, hemde kişiliğiyle taraftarın en çok sevdiği isim konuma geldi. Yiğitcan, defansta çok kritik hamleler yapan, asla mücadeleyi bırakmayan ve ileriye çıktığında da gol atabilen bir isim. Tecrübeli futbolcu bu güzel performanslarının ardından geçtiğimiz ay Kaptanlık görevine soyunmuştu. Bu sezon Ligde 17 maça çıkan ve tamamında sahada kalmayı başaran tecrübeli futbolcunun oynamadığı maçlarda ise takımımız çok sıkıntı çekti. Dün oynanan Alanyaspor maçında, defansın iki kritik hatasıyla gol yememiz bu durumu özetler gibi zaten. Defansta oynadığı zamanlarda defansın tek baronu olan tecrübeli isim, yanında oynayan genç futbolcumuz Abdülkerim'in de en büyük destekçisi ve akıl hocalığını yapıyordu. Abdülkerim'e nerede durup nerede durmayacağını ve benzeri gibi direktifleri veren Kaptan, tecrübesi ve takıma abilik yapmasıyla ön plana çıkıyordu.

Yiğitcan'ın 17. haftanın ardından sakatlanması bizleri çok kötü etkiledi. Kaptan, 3'ü lig, 2'si kupa olmak üzere toplam 5 maç kaçırdı. Adana Demirspor'umuz bu 5 maçta toplamda 9 golü kalesinde gördü. Kaptan, sakat olmadığı dönemlerde ise 6 kupa maçında rotasyon gerekçesiyle yedek bırakılmıştı ve bu 6 maçta biz toplam 7 gol yemiştik. Yiğitcan'ın oynadığı 17 Lig maçında ise takımımız toplam 16 gol yedi ve 6 maçta da kalesini gol kapadı. Yiğitcan oynadığı dönemlerde ise 2 gol atıp birde asist yaparak skora katkı sağlamıştı.

İstatistiklere baktığımızda da Yiğitcan'ın bu takım için çok çok önemli bir isim olduğunu görebiliyoruz. Kaptan'ın en kısa sürede dönmesi tüm takımımız için çok iyi olacak. Dileriz en kısa sürede Kaptan tekrar gemisinin dümenine geçer.

Hazırlayan: Uğur Yılmaz

13 Şubat 2015 Cuma

Türkiye Şampiyonu Olmamız ve Füze Selami'den Şampiyonluk Yorumu

Adana Demirspor'umuz tarihi boyunca çok önemli maçlar yapmıştır. Belki de bunlardan en önemlisi 1954’te Hacettepe ile yapmış olduğu maçtır. Adana Demirspor'umuz 1953-1954 sezonunda önce bölge ve grup, sonra da diğer kademeleri geçerek Türkiye birinciliği için Hacettepe ile karşılaştılar. Maça Muharrem Gülergin’in liberoluğunda çıkan Demirspor'umuz, Füze Selami’nin unutulmaz golü ile şampiyonluğu kazanmıştır. Böylece Türkiye Kupası ilk defa Adana’ya gelir.

Adana Demirspor’umuzun o dönemde oynayan üç ismi sonradan efsane olmuştur. Bunlardan biri şüphesiz Muharrem Gülergin, diğeri kaleci Kartal Yaşar iken, üçüncüsü ise Selami Tekkazancı’dır. Maçlarda attığı sert şutlarla fileleri delerek, takımını Türkiye şampiyonu yaptığı için, Selami daha sonradan “Füze Selami” olarak anılmıştır. Onun arkadaşları arasındaki diğer bir lakabının da “Yiğit” olduğunu biliyoruz. Bizim Adana’da bir söz vardır, “Yiğit şanıyla anılır” diye.. O zamanlar Adanaspor daha kurulmamışken, Adana Demirspor’umuzu şampiyonluğuna taşıyıp, kentimizin spor alanındaki gücünü de ortaya koyan Füze Selami de bizim için bir yiğit, bir kahraman anlayacağınız. 

Bu şampiyonluk hakkında bizim kahramanımızın da yorumu var tabi, şimdi bu yoruma hep beraber bakalım.. 


“1954 senesiydi. Final maçına gelene kadar Manisa’yı 3-1, Bursa’yı 2-0 yendik. Hacettepe de bir takıma 7 gol, diğerine 6 atarak finale kaldı. O dönem, sol ayağımın üzerinde bir şişlik var. İltihap gibi bir şey.. Öyle ağrıyordu ki sabahlara kadar ağrısından uyuyamazdım. Bursa maçı öncesi Bedri Abi’ye, Muharrem Abi'ye iki maç birden oynayamayacağımı söyledim. ‘Beni ya Bursa maçında ya da final maçında oynatın!’ dedim. Ama oynayacaksın diye direttiler. Bursa maçında oynadım. Bursa’yı yendik, finale kaldık. Sonra ben ‘Hacettepe maçında oynayamam’ diye tekrar söyledim, kızdılar bana. Ayağım çok kötüydü, ben de o zaman ‘bir şartla oynarım’ dedim. Siz son 15 dakikaya kadar maçı berabere götürün, gerisini bana bırakın. Hacettepe finale gelene kadar 6-7 gol atmış bir takım, çok güçlüler, herkes maçı Hacettepe yener diyor. Maç saati geldi çattı. Maça 2 stoper ile Met Ahmet ve Muharrem Abi’yle başladık. Kalede Haşim çok iyiydi, herkes çok iyi oynuyordu. Stadyumun arkasında bir saat kulesi vardı, şimdiki gibi skorboard nerde, maçın kaçıncı dakikada olduğunu oradan takip ediyorduk. Son 15 dakikayı görmüştük, skor 0-0’dı... Son 15 dakikaya geldiğimizde Sarı Yaşar santranın oralardan güzel bir pas attı. Topu sürdüm kaleye doğru, kaleci şut atacağım diye korktu, çıkar gibi yaptı, ben de topu sağından yavaşça bıraktım. Top kalenin sağ direğine çarptı, diğer direğe doğru gidiyordu, gol olacaktı ama yavaş vurdum diye korktum, kalecinin solundan dolandım, topa doğru koştum, zaten bu sırada top kaleye girdi, gol oldu. Çok sevindik.. Çocuklar gibi, sağa sola koştuk. Maç yeniden başladı, yine bir pas attılar, ceza sahasına girdim, çok hızlı bir şut attım. Top fileleri balon gibi şişirdi, geri önüme düştü. O sevinçle topa bir daha vurdum, yine filelere girdi. Biz gol diye sevinirken hakem golü vermedi. Hepimiz çok şaşırdık, ortada golü vermeyecek hiç bir şey yoktu çünkü. Hakeme sordum ‘niye vermedin?’ diye; ama cevap vermeden oyunu başlattı. Neyse maç 1-0 bitti, şampiyon olduk. Havalara uçuyorduk. Beni omuzlara aldılar, sözümü tutmuş, son 15 dakika girdiğim maçta golü atmıştım. Maçtan sonra soyunma odasına gittik. Hakem gideceği yere gitmek için, bizim otobüse bindi. ‘2. golü niye vermedin?’ diye sordum. ‘Selami ne yapacaksın 2. golü, bir tane attın şampiyon oldunuz, daha Allah’ından ne istiyorsun’ dedi. Ben de daha üstelemedim. Çok güzel günlerdi. Hayatımda unutamadığım iki en önemli anımdan biridir bu şampiyonluk. Şampiyonluktan sonra her şey bir rüya gibiydi. Adana ya gelene kadar durduğumuz her İstasyonda sevgi gösterileri vardı. Adana tam bir bayram yeriydi. Geldiğimizde omuzlara alarak sokakları dolaştırdılar. Bu isteyince bir insanın neler başarabileceğinin bir öyküsüdür.”


Bir çok kitap ve kaynaktan bilgiler alınmıştır.. 


Derleyen: Uğur Yılmaz

12 Şubat 2015 Perşembe

3. Ligin Dikkat Çeken Genç Futbolcuları

Bugün TFF 3. Ligin dikkat çeken genç futbolcularını kaleme alacağım. Bildiğiniz üzere ülkemizde maalesef alt liglere ve şehir takımlarına çok önem verilmiyor ama ben az da olsa bu takımları takip etme fırsatı buluyorum. Şimdi de performanslarıyla takımlarını taşıyan ve benim dikkatimi çeken genç isimleri sizler için derleyeceğim. 



İsmail Düzgün: İsmail bu sezon Silivrispor'un ve 3. Lig 3. Grubun en golcü futbolcusu olarak ön plana çıkıyor. Güçlü ve düzgün bir fiziği olan İsmail bu avantajını iyi kullanabiliyor ve hava toplarında çok etkili. Daha önce Edirnespor Gençlik'te forma giyen İsmail, 2013 yılında transfer olduğu Silivrispor'da transfer olduğu günden bu yana takımın vazgeçilmezi oldu ve çok başarılı performans gösteriyor. Bu sezon takımıyla çıktığı 19 maçta 12 gol atan genç yıldız takımının attığı 28 golün %43'ünü tek başına atarak ne denli bir önemli isim olduğunu gösteriyor. Her geçen gün kendini daha fazla geliştiren genç santraforu ilerleyen yıllarda daha yüksek liglerde görebiliriz.


Abdülkadir Akyıldız: TFF 3. Lig 3. Grupta İsmail Düzgün'ün ardından en çok gol atan futbolcu, Sakaryaspor'un 17 yaşından beri formasını düzenli bir şekilde giyen Abdülkadir Akyıldız'dır. Abdülkadir, Sakaryaspor'un mali krizlerle uğraştığı 2011/2012 sezonunda A Takıma çıktı ve o günden beri kendisine verilen şansı iyi bir şekilde kullandı. Sadece geçen sezon kısa bir süre kadro dışı kalan genç santrafor bunun dışında hiç bir şekilde maç kaçırmamaya önem verdi. Abdülkadir'in en dikkat çeken yönleri ise hızı ve hava toplarındaki hakimiyeti. Genç futbolcu, Sakaryaspor'un iyi bir performans sergilediği bu sezon 20 maçta 11 gol atarak takımına önemli ölçüde katkı sağlamayı başardı. 21 yaşında olan genç futbolcu bu performansını devam ettirirse ilerleyen yıllarda onu da üst liglerde izleme şansımız olabilir. Sakaryaspor'un alt yapısından yetiştiği ve bu sezon takımını taşıdığı için Abdülkadir'i Sakaryaspor taraftarı çok seviyor.




Abdullah Cemal Küçükyılmaz: Sezonun ilk devresinde 3. Lig 3. Grupta bulunan İstanbul Güngörenspor'un en başarılı futbolcusu olan ve Ocak ayı transfer döneminde Etimesgut Belediyespor'a transfer olan Cemal Küçükyılmaz Eskişehirspor'un alt yapısından yetişti. Cemal 19 yaşından bu yana çeşitli 2. Lig ve 3. Lig takımlarında forma giymiştir. Cemal'i bu sezon başında ise İstanbul Güngörenspor transfer etmişti. Cemal forvet arkası mevkisinde oynamasına rağmen İstanbul Güngören'in en golcü futbolcusu konumundaydı. Bu sezon kötü giden İstanbul ekibini tek başına sırtlamaya çalışan genç orta saha, Ocak Ayında ise yine ligde tutunmaya çalışan Etimesgut'a transfer oldu. Güngörenspor'da çıktığı 15 maçta 5 gol atabilen ve Etimesgut'ta da çıktığı 3 maçta 2 gol atan futbolcu orta saha oyuncularına göre iyi bir gol ortalaması yakalamış durumda. Abdullah Cemal bu gol ortalaması ile giderse sezon sonunda lig atlayabilir ve en azından 2. Ligde mücadele edebilir.


Canberk Özçakır: Ankara Adliyespor'un genç orta sahası Canberk, bu sezon takımıyla birlikte profesyonel anlamda kariyerindeki ilk maçlara çıkmaya başladı. Canberk'in ilk sezonunda şu ana kadar gösterdiği performans ise takdire şayan nitelikte. Canberk orta sahada görev yapmasına karşın 18 Lig maçında 5 gol atmayı başardı. Canberk'in en önemli özellikleri ise uzaktan şutlar ve oyunu geriden kurma özelliği. Canberk henüz 19 yaşında ve bir orta saha futbolcusuna göre çok iyi bir gol istatistiği yakalamış konumda. Genç futbolcu bu başarılı performansını devam ettirirse ilerleyen yıllarda adını daha sık duyarız.





Ozan Papaker: Belki de şu listedeki en yetenekli ve ileride ismini en çok duyacağımız isme geldik; o isim Çaykur Rizespor'un Tuzlaspor'a kiraladığı 18'lik genç golcü Ozan Papaker. Ozan bu sezon iyi bir performans gösteren Tuzlaspor'un en önemli silahlarından biri. 18 yaşındaki Ozan bu sezon çıktığı 17 Lig maçında 7 gol atmayı başardı. Ozan ZTK'nın sürpriz ekibi olan Tuzlaspor'da ZTK için 8 maça çıktı ve orada da 2 gol atmayı başardı. Daha önceden Ofspor'da da kiralık olarak forma terleten genç santraforun ilerleyen yıllarda Rizespor A Takımında veya daha üst lig kulüplerinde oynadığını görebiliriz. Ozan ayrıca Milli Takımlarda da 10 maça çıktı ve 1 gol kaydetti. Ozan bu yıl şampiyonluk mücadelesi veren Tuzlaspor'da Yakup Alkan ile beraber hayati bir rol oynuyor.







Yakup Alkan: Yakup'ta bu sezon 3. Lig 1. grubun şampiyonluk adaylarından Tuzlaspor'da forma giymektedir ve 3. Lig 1. grubun an itibariyle en çok gol atan futbolcusu. Yakup 2012'de geldiği Tuzlaspor'da ilk sezonunda Amatör Lig şampiyonluğu yaşamış ve genç golcü 25 maçta 19 gol atarak şampiyonlukta önemli bir rol oynamıştır. Bu sezon 3. Sezonunu geçiren Yakup, Tuzlaspor adına 77 maça çıktı ve 50 gol attı. Genç futbolcunun güçlü fiziği ve bitiriciliği ön plana çıkan özellikleri arasında. Yakup bu sezon çıktığı 15 Lig maçında 10 gol kaydetti. Ayrıca genç yıldız kupada çıktığı 8 maçta da 3 gol attı ve 1'de asist kaydetti. İlerleyen yıllar için umut vaat eden 21 Yaşındaki genç golcü, bu istikrarlı ve başarılı performansı ile ilerde çok önemli noktalara gelebilir. Yakup ayrıca Milli Takımlarda da forma giymiştir.






Mert Hakan Yandaş: Tire 1922 Spor'un kanat oyuncusu Mert Hakan Yandaş bu sezonun parlayan yıldızlarından. Mert Hakan'ın bonservisi Altınordu'nun elinde bulunuyor ve bu sezon Tire'de kiralık olarak forma giyiyor. Tire'de çok başarılı bir performans ortaya koyan Mert, bir kanat oyuncusundan daha çok forvet gibi goller atıyor ve takımını resmen sırtlıyor. Mert eğer bu sezon gösterdiği performansı devam ettirirse PTT 1. Ligde mücadele eden Altıordu'nun genç yapılanmasında ilerleyen yıllarda önemli bir yer alabilir. Genç kanat oyuncusu bu sezon çıktığı 17 maçta 9 gol attı ve kupada da 1 maçta 1 gol buldu. Tire 1922 Spor'un Play Off mücadelesi verdiği bu sezonun devamında Mert gollerine devam edebilir.







Derleyen: Uğur Yılmaz


Adana Demirspor'un ilk maçı ve kaçan şampiyonluğu.

(Adana Demirspor'umuzun ilk kadrosu..)

Adana Demirspor’umuzun kayıtlara giren ilk futbol maçı, bugünkü adı Sümerspor olan, Malatya Mensucat ile yaptığı maçtır. Kaderin cilvesi bu ya Halkın Takımı diye nitelendirilen Adana Demirspor, tarihindeki ilk maçı da Erzincan depremzedelerine yardım turnuvasında yapmıştır. Maçı Adana Demirspor'umuz 2-1 kazanmıştır. 1940’lı yıllar henüz profesyonel düşüncenin gelişmediği, bonservis, lisans ve benzeri kavramların yerleşmediği, oyuncu sayısının az olduğu, takım kadrolarının bir türlü düzene bağlanamadığı yıllardır. Takımlar sahaya her hafta hazırladıkları yeni bir listeyle çıkmaktadırlar. Demirspor'umuz ligdeki ilk yılında bu yöntem nedeniyle şampiyon olamaz. 1941 sezonunun son maçında Milli Mensucat’la karşılaşacaktır. Bu aynı zamanda şampiyonluk maçıdır. Milli Mensucat bu maçı 5-0 alırsa şampiyon olabilecektir. Milli Mensucat bir haftalığına Galatasaray’dan Katır Cemil ve Haşim’i getirtip, Demirspor’umuzu 5-0 yener ve şampiyon olur. Ama bu hep böyle devam etmez. Ertesi yıl Adana şampiyonu olan Demirspor'umuz, 12 yıl boyunca şampiyonluğu kimseye kaptırmaz. Fakat bu şampiyonluklar bölgeseldir ve Türkiye Ligleri henüz kurulmamıştır..


Derleyen: Uğur Yılmaz

11 Şubat 2015 Çarşamba

Bir zamanlar Gazette'de yazardık..

Bundan tam 6 ay önce falan Adana'nın yerel gazetelerinden birisi olan Gazette'de henüz 18 yaşındayken yazarlık görevine soyunmuştum. Bu gazetede tam 1 ay yazılar yazmıştım ve olumlu da tepkiler alıyordum. Ama beni bu işe sokan Fatih Ünaldı abim buradan çıkınca benim de bu gazetede yazmam hiç etik olmazdı. Bu sebepten dolayı görevimiz kısa sürdü.




Oyuncu Raporu: Pavel Savitskiy

Oyuncu Raporu: Pavel Savitskiy

       Pavel Savitskiy, 12 Temmuz 1994 tarihinde Beyaz Rusya'nın Grodno kentinde dünyaya geldi. Futbola da doğduğu şehrin takımında başlayan Pavel, genç yaşta Neman Grodno'nun A takımında yer bulmuştur. Pavel, Grodno'nun A takımı ile ilk lig maçına çıktığında henüz 18 yaşındaydı. O zamandan itibaren formayı bir daha hiç bırakmayan genç futbolcu, şu an kulübün en önemli futbolcularından birisi. Çok da başarılı olmayan Belarus takımın parıldayan yıldızı olan Savitskiy, aynı zaman Belarus Milli takımında bütün alt yaş kategorilerinde forma giydikten sonra Belarus A Millitakımına yükselmeyi başarmış bir isim.

       Genç futbolcunun geçmişine kısaca göz attık, şimdi futbolcunun saha içerisinde neler yaptığına bakalım. Savitskiy'in pozisyonu sol kanat ama kanatların her ikisinde de başarıyla görev yapabiliyor. Oyuncu; hızı, çabukluğu, teknik özellikleri ve bileklerine hakim olmasıyla gelecekte bu pozisyonda büyük potansiyel vaad ediyor. Fiziği de gayet yerinde olan futbolcunun en belirgin özelliği ise kanatlardan içeriye çok rahat gidebilmesi. Zira oyuncu takımıyla çıktığı çoğu maçta bu oyun stili ile çok gol attı ve attırdıı. İstatistikler de bu söylediğimi özetler nitelikte zaten. Savitskiy takımıyla çıktığı 129 maçta 36 gol atarak 18 asistyaptı. Genç Belarus oyuncu, milli takımlarda çıktığı 41 maçta ise 21 gol attı. Ayrıca UEFA Avrupa Ligi'nde çıktığı 2 maça da 1 gol sığdırarak uluslararası turnuvalarda başarıyla boy göstermiş oldu.


  
    Genç oyuncunun defansif yönden çok iyi olduğunu söylemek zor fakat ofansif yönden henüz işlenmemiş bir cevher. Savitskiy'nin eksi yönlerine gelecek olursak; aşırı hırsından dolayı gereksiz sarı kartlar görmesi ve oynadığı ligin çok tanınmamış, gelişmemiş bir lig olması sayılabilir. Eğer Savitskiy, Belarus ligi yerine Hollanda veya Fransa'da oynuyor olsaydı Premier Lig ekipleri veya Porto oyuncuyu şu an kapmış olurdu.
 Savitskiy'nin maliyeti ise tabiri caizse ''sudan ucuz''. Zira oyuncunun takımıyla olan sözleşmesi 31.12.2014 tarihinde sona eriyor ve oyuncu serbest statüsüne geçmiş oluyor. Ligimizde dönen paraları düşündüğümüzde, Savitskiy'in takımlarımızın herhangi birinden gelecek teklife hayır diyemeyeceğini düşünüyorum. Kanat oyuncusu arayan her takımın mutlaka Savitskiy'i izlemesi lazım, çünkü bu oyuncu hem skor anlamında hem de gelecekte para kazandırma anlamında kulübe büyük katkılar sağlayabilir.
Not: Bu yazı 10.11.2014 Tarihinde transfermerkez.com'da yayımlanmıştır.  

Hazırlayan: Uğur YILMAZ