19 Ağustos 2015 Çarşamba

TFF 1.Lig 1. Hafta Panoraması

Kayseri Erciyesspor 0-0 Boluspor:

TFF 1.Liginde sezonun açılış maçı Kayseri'de oynandı. Süper Lig'den geçtiğimiz sezon küme düşen Kayseri ekibi ve ligimizin demirbaş ekiplerinden Boluspor'un karşı karşıya geldiği maç 0-0 ile sona erdi. Maçta Erciyespor'un pozisyon üstünlüğü çok fazlaydı, özellikle Üstün Bilgi bir çok kez golle burun buruna geldi ama finali iyi yapamadı. Kayseri ekibinde en istekli olan futbolcu bence Mehmet Seçme'ydi sol kanatta ve sonradan geçtiği sağ kanatta çok çabaladı, çalıştı; takımının hücum hattındaki en çalışkan isimlerinden biriydi. Üstün Bilgi ise Gölbaşıspor kariyerinden sonra düşüşe geçmişti hatta kiralık olarak Kocaeli Birlikspor'a bile kiralanmıştı fakat bu sezonun ilk maçında formayı kaptı ve gerçekten iyi bir performans sergiledi ilerleyen haftalarda adını daha da sık duyarız. Boluspor'da ise defans hattında tecrübeli isimler olsa da geçtiğimiz sezon ki gibi iyi bir hücum hattı yoktu. Kırmızı beyazlı ekip takımdan ayrılan İsmail Odabaşı ve Aleksandar Prijovic'in eksikliğini hissedecek gibi ayrıca bu maçta Emre Kılınç'ta forma giymeyince Boluspor hücum anlamında gerçekten çok sıkıntı yaşadı.



Denizlispor 2-0 Alanyaspor:

Geçtiğimiz sezon Mehmet Altıparmak ile mucizevi bir şekilde ligde kalmayı başaran Denizlispor ve yine geçtiğimiz sezonun sürpriz ekiplerinden Alanyaspor Cumartesi akşamı Denizli'de karşılaştı. Denizlispor maçı yeni transferi Leandrinho'nun golleriyle 2-0 kazandı. Denizlispor geçen sezon ki hücum hattını baştan aşağı değiştirdi ve yeni transferlerle bu sezon gol arayacak. Denizlispor geçtiğimiz sezonun hücum hattından sadece Erçağ Evirgen'i arayabilir. Defansta da geçtiğimiz sezonun devre arasında gelen ve çok iyi verim aldığı Emrecan Coşkun gibi bir ismi kaybetti.  Alanyaspor maçı kaybetmesine rağmen kötü bir futbol oynamayarak gelecek haftalar adına umut verdi. Özellikle Ayite bir çok pozisyona girdi. Efecan'da takımının hücum hattında en çok mücadele eden isimler arasındaydı. Geçtiğimiz sezon Samsunspor'a iyi bir futbol oynatan ve takımı Play-off finaline taşıyan Erhan Altın ile anlaşan Akdeniz ekibi, bu sezon ilk 6 için iddialı bir ekip gibi gözüküyor. Hücum hattından çok fazla bir şey kaybetmeyen hatta defansa da iyi takviyelerde bulunan Alanyaspor yine de Emre Akbaba'nın yokluğunu çok arayacak çünkü Emre her an oyunu değiştirebilecek bir yetenek futbolcuydu. Hücum hattına geçtiğimiz sezon Adana Demirspor'da iyi işler yapan Artun ve Tayfur'da eklendi. Alanyaspor; Perovic, Artun, Ayite, Efecan, Sinan, Tayfur gibi isimlerle ligin en iyi hücum hatlarından birine sahip. Defansa da Caner Arıcı, Emre Can Coşkun ve Ahmet Kesim gibi yetenekli ve istikrarlı isimler eklendi.



Göztepe 2-2 Elazığspor:

Yine Cumartesi akşamı oynanan maçta ligin flaş transferlerini yapan Göztepe ve geçtiğimiz sezonun orta seviye takımlarından Elazığspor karşı karşıya geldi. Bir alttan ligden gelen ve cidden çok iyi transferlerle bu sezon Süper Lig biletini almak isteyen Göztepe'nin ben maçı domine edeceğini düşünürken Elazığspor, Göztepe defans ve kalecisinin hatalarından bulduğu iki golle zorlu deplasmandan 1 puan çıkarmayı başardı. Göztepe'de Vleminckx ve Leroy George çok etkili futbol ortaya koydular. Gosso'da yine maçın iyilerindendi ve ilk goldeki asisti gerçekten muhteşem bir pastı. George ise bir gol ve bir asistle yıldızlaştı. Elazığspor'da ise Serdar Özbayraktar ve Tom performanslarıyla bir adım öne çıkan isimlerdi. Göztepe'nin her mevkisi çok çok iyi kurulmuş ve hücum hattına ekstra olarak da bu maçta forma giymeyen Gökhan Karadeniz eklenecek. Göztepe bu sezonun eğer çok büyük bir sürpriz çıkmazsa ilk 6'da bitirir. Elazığspor'da ise Mehmet Çakır ve Cangele'nin yokluğu bence çok aranır.



Adana Demirspor 2-0 Karşıyaka: 

TFF 1.Ligde belki de ilk hatanın en dikkat çekici maçı Adana 5 Ocak Stadyumunda oynandı. Ligin flaş transferleriyle dikkat çeken iki takımının mücadelesinde gülen taraf 2-0 ile Adana Demirspor oldu. İki 'şampiyon' hocanında karşı karşıya geldiği bu maçta Adana Demirspor oyun anlamında da baştan sonra üstün olan taraftı zaten. Karşıyaka 3 kez pozisyon buldu bu pozisyonlarda Oğuz Dağlaroğlu çok başarılıydı. Adana Demirspor ise birçok kez golle burun buruna geldi ve bunların ikisinde de golü bulan taraf oldu. Adana Demirspor'da Mojsov, Emin, Anıl ve Burak Çalık performanslarıyla adeta taraftarı büyüledi. Özellikle Mojsov bana göre maçın adamıydı. Adana Demirspor ilk haftanın en iyi futbolunu oynayarak iddialı rakibi karşısında galip gelirken dosta düşmana da Süper Ligi ne kadar çok istediğini gösterdi. Karşıyaka ise ikinci yarının başında biraz hücum anlamında birşeyler yapmaya  çalışsa da bu çalışmalar sonuçsuz kaldı. Yinede İzmir ekibinin bu ligi iyi yerlerde bitireceğini düşünüyorum.


Altınordu 0-4 Samsunspor:

Ligin ilk haftasındaki flaş sonuç Pazar günü İzmir'den çıktı. Geçtiğimiz sezonun iyi ekiplerinden ve projeleriyle herkes tarafından sempatiyle karşılanan Altınordu bu hafta 4-0'lık mağlubiyetle soğuk bir duş aldı. Geçtiğimiz iki sezonun Play-Off finalisti Samsunspor ise bu zorlu deplasmandan aldığı 3 puan ile lige çok iyi bir başlangıç yapmış oldu. Maç zaten 8. dakikadaki gelen penaltı ve kırmızı kartla koptu. Akabinde yine gelen iki penaltı maçı tamamen bitirdi ve Samsunspor Ümit Özat dönemindeki ilk galibiyetini İzmir'den çıkarmış oldu.


Giresunspor 2-3 Karabükspor:

Pazar akşamının bir diğer gollü maçı da Karadeniz'de, Giresunspor ve Karabükspor karşılaşması oldu. İki Karadeniz ekibinin karşılaştığı maçta tam bir Muhammet Reis şovu izledik. Karabükspor ilk 45 dakikayı 3-0 önde kapatırken Muhammet Reis'te ikisini duran toptan yaptığı üç asist ile yıldızlaştı. Giresunspor'da ise yeni transferlerden Fevzi iki golle yıldızlaştı. Giresunspor'un özellikle ikinci yarıya girerken yaptığı iki değişiklik maça çok etki etti. Sonradan oyuna giren Herve yeşil-beyazlı takımın hücumlarında etkili bir rol oynadı. Giresunspor ikinci yarıda çok etkili bir futbol oynasa da Karabükspor ligin ilk deplasmanından 3 puanla ayrılmayı başardı.



Balıkesirspor 0-0 Gaziantep BBSK:

Süper Ligden düşen ligin yeni ekiplerinden Balıkesirspor ve geçtiğimiz sezonun en flaş transferlerini yapıp lig sonunda bu transferlerin karşılığını puan tablosuna yansıtamayan Gaziantep BBSK, Pazar akşamında sessiz sedasız bir maç oynadılar. Maçta Balıkesirspor 10 kişi kalmasına rağmen üstünlüğünü daha fazla hissettiren tarafti fakat kırmızı beyazlı ekip Sankoh ve Muğdat ile çok net fırsatlardan yararlanamadılar. İkinci yarıda Sankoh tartışmalı bir şekilde atılsa da yine de Balkes atağı kesmedi ve pozisyon üretmeye devam etti, iki tane de çok iyi frikik kullandılar ama kaleci ikisinde de başarılıydı. Gbb adına ise sahanın en iyisi Ergin'di, golcü oyuncunun bir pozisyonu çizgi üzerinden
çıkarıldı.


Şanlıurfaspor 0-0 Adanaspor:

Pazar akşamının bir diğer golsüz maçı da Urfa'da oynandı. Her iki takımında eşit sayılabilecek sayıda pozisyona girmesi, direkten dönen toplar ve karşı karşıya kaçan goller maça renk katan şeylerdi. Adanaspor'da Kaleci Hayrullah, Magaye ve Cem dikkat çeken isimlerdi. Şanlıurfaspor'da ise Toni Silva ve Magique performanslarıyla dikkat çekti.


Yeni Malatyaspor - 1461 Trabzonspor:

Pazartesi gecesi ligin alttan gelen iki ekibi karşı karşıya geldi. Maç biraz sıkıcı geçse de Trabzon ekibi attığı tek golle 3 puanı kapmasini bildi. Maçta 1461'in pozisyon üstünlüğü daha fazlaydı zaten ben Yeni Malatya'nın kadrosunu ve oyununu hiç beğenmedim ve bence bu kadroyla Yeni Malatya bu sezon taraftarlarına hayal kırıklığı yaratabilir. 1461 Trabzon'da ise stoper Oğulcan ve sol açık Ziya çok iyi bir performans sergilediler. Son dakikalarda ise Kaleci Ziya penaltı kurtararak takımına 3 puanı hediye etti.


Haftanın Takımı: Adana Demirspor
Adana Demirspor ligin ilk haftasında bana göre en iyi futbol oynayan ekipti, zorlu rakibine karşı güzel futbolla 3 puanı kaptı ve bana göre haftanın da en iyi takımıydi.




Haftanın Futbolcusu: Muhammet Reis(Karabükspor)

Muhammet Reis yeni takımına da çok uyum sağlamış ve takımına maç kazandırmayı yine başardı. Balıkesirspor ve Osmanlıspor'da bir çok maçı tek başına kazandıran Reis, Karabük'te de bu istikrarıni sürdürdü ve bana göre haftanın en iyisiydi.


Görselleri işlerimin yoğunluğu nedeniyle hazırlayamadım ve bu görselleri Fatih Ünaldı abimden aldım, çok teşekkürler Fatih Ünaldı.

Yazan: Uğur YILMAZ

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Rüya Gibi Bir Başlangıç

Adana Demirspor'umuz geçtiğimiz cumartesi günü evinde ligin iddialı ekiplerinden Karşıyaka ile karşılaştı ve mücadeleyi 2-0 kazandı. Maçta çok güzel ve göze hoş gelen bir futbol sergileyen takımımızın gollerini yeni transferler Mojsov ve Anıl Taşdemir kaydetti.

Cumartesi günü takımımız çok üst düzey bir futbol sergiledi. Özellikle Osman Özköylü'nün ''Demirspor'u bu ligin Barcelona'si yapacağız, tiki-taka futbolu oynayacağız'' açıklamasında bulunmuştu. Bunun ardından Osman Hoca cok kısa zamanda antrenman metodları ve sıkı çalışmayla bunu yapmaya başlamış gibi gözüküyor. Senelerdir doldur-bosalt, topu forvete ve ileriye şişir alışkanlığından vazgeçmiş; kısa, isabetli paslarla ve sabırla oyun kurma derdinden olan bir Demirspor izledik. Çok sıkışık yerlerden topu iyi bir şekilde çıkarttık. Oyun stratejimiz tamamen hücum ağırlıklı oldu, oyunu rakip sahaya yıkarak yırtıcı ve Demirsporlu insanlara zevk veren bir oyun oynadık. Bu oyunu sezonun geneline yayarsak şampiyonluk gelebilir ama bunları konuşmak içinde cok erken sonuçta geçen sezon son düzlükte şampiyonluk gitmişti. Bunun yanı sıra Osman Özköylü'nün son iki senede çalıştırdığı Osmanlıspor'da sezon başı çok iyi maçlar oynayıp devre arasına yaklaşırken çöküntüler yaşamıştı. İnşallah biz bu tür formsuz haftaları pek fazla yaşamayız. Şimdi takımımızın dizilisine ve futbolcularin nasıl oynadıklarına biraz bakalım.

Takımımız bu 11 ile mücadele etti.


Yılların tecrübesi Kaleci Oğuz Dağlaroğlu o küçük elleriyle iki kez çok sert gelen sutları iyi savurdu ve maç içerisinde bir çok kez takım arkadaşlarına direktifler vererek liderlik özelliğini de yansıtmış oldu. Defansta Mojsov - Ferreria ikilisi çok sağlam durdu. Mojsov kule gibiydi bu sezon rakiplerin Mojsov'dan çekecekleri var. Sol bek Ahmet Solakel; Denizli'de, Samsun'da oynadığı gibi yine ileriye çok çıktı mac genelinde iyi bir performans sergiledi. Sağ bek Uğur biraz arkasına fazla adam kaçırdı.  Emin Aladağ - Attamah koalisyonu bu sezon çok iyi olacak gibi görünüyor. Emin senelerdir takımın aradığı 'yaratıcı' vasfinda bir futbolcu görüntüsü verdi ayrıca tecrübeli futbolcu oynayacağımız tiki-taka futbolunun da isabetli paslarıyla orta sahadaki en kilit ismi olacak gibi. Attamah zaten bildiğimiz gibi her yerde hep iyiydi. Hücum hattının biraz daha birbirine alışması lazım ilk yarıda 3 kez final paslarinda hata yapıldı bunlar zamanla aşılabilecek hatalar. Kanatlarda bu maçta çok işledi, Burak Çalık hırsı ve çabuk olmasıyla çok güzel bir maç çıkarttı ama bazı pozisyonlarda da biraz bencil davrandı. Hüseyin'de iyiydi özellikle Pote'ye çok güzel düşünceyle açtığı bir orta vardı ki gol olsa müthiş bir asist olurdu. Sonradan oyuna giren Rumen Astafei çok çok hızlı bir futbolcu ama oynadığı 30 dakikada pek fazla topla buluşamadı, top ayağına geldiği iki hücum anında Umut ve Özgürcan'a gollük ortalar yolladı. Anıl Taşdemir'de tam bir maestro ve winner futbolcu olduğunu daha çıktığı ilk maçta gösterdi. Verkacları ve pas alışverişi çok iyiydi attığı golde basit gibi görünse de biraz tecrübe işi bir goldü. Zaten Anıl'da zor zamanlarda, duran top yada uzaktan sutlarla turbosuna basarak takıma skor anlamında çok büyük katkılar sağlayabilecek bir isim kısacası yıldız futbolcu bu sezon Adana Demirspor'a çok mac kazandıracak gibi. Sonradan oyuna giren Umut'da çok yumuşak bileklere sahip ve iyi pas yapabilen bir isim fakat Anıl ile farklı bir noktası var ve bunu çok sevdiğim bir abim söyle yorumladı bende ondan alıntı yapayım. ''Anıl direkt kaleyi düşünen, Umut ise sürekli yan taraflarına oynayan bir futbolcu'' Bende bu yorumu çok beğendim ve altına imzami da atarım. Pote çok striker ve cok yırtıcı bir isim ilk maçında bana göre çok çok iyiydi ve ilerleyen zamanlarda cok daha iyi olacaktır. Emin'in Pirlo vari uzun paslariyla defans arkalarında çok gol bulur.

Takımımızdan ilk maçta çok memnunduk, bizleri çok sevindirdi dileriz bu güzel oyunu sezona yayar ve şampiyon oluruz.

Yazan: Uğur YILMAZ

10 Mayıs 2015 Pazar

HAKSIZLIKLARIN OLMADIĞI BİR LİG İSTİYORUZ!

Bildiğiniz üzere PTT 1.Ligde mücadele eden Adana Demirspor bu sezon mütevazi kadrosuna rağmen bir çok ezberi bozmuş ve Süper Lig yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Lâkin ilk ikiden çıkma yolunda bu ilerleyiş çokta uzun sürmedi, sürdürmediler. Bunun sebebi çok açıktı, Adana Demirspor az öncede belirttiğim gibi ezberleri bozmuş ve ligde ''Çıktı'' gözüyle bakılan takımları sıralamanın dışına itmiş ve kendisi şampiyonluk uğruna oynuyordu. Zaten Türkiye'de takımlar üzerine şu algı oluşmuş durumda örneğin Profesyonel(!) bir ligde ''Şampiyon kim olur?'' sorusu yerine ''Kimi şampiyon yaparlar?'' sorusunu soruyor insanlar. Bu algıyı oluşturan, Türk Futbolunu bu duruma getiren, kul hakkı yiyende futbola siyaseti karıştırandır. Futbola siyaset demişken akıllara ilk gelen takımlar; Osmanlıspor gibi taraftarı olmadan, hükümet desteğiyle bir şeyler başaran takımlardır. Bunu yazarak Osmanlısporlu futbolcuları kul hakkına girdiğimi yada teknik ekibin kul hakkına girdiğimi düşünmüyorum ve bunu yazarken de VİCDANIM çok rahat ve temiz bir şekilde yazıyorum. Çünkü eğer birini haksız yere suçlarsanız VİCDANINIZ kirlenir ve onun kul hakkına girmiş olursunuz. Ben Osmanlıspor'u haksız yere suçlamıyor, herkesin gözüyle gördüğünü kelimelere döküyorum.

Herkesin gözüyle gördüğü Osmanlıspor'un son 2 sene içinde ne kadar ivme kazandığı ve parayla destek ile Süper Lig yolunda ne kadar kayırıldığıdır. Ankaragücü, Altay, Sakaryaspor, Kocaelispor gibi bir çok efsane kulüp 2. Lig, 3.Lig, Amatör Lige kadar düşerken taraftarı olmayan bir takıma bu destek ve bu yaptırımlar herkesin dikkatini çekmiştir. Özellikle bu sene Demirspor'un üzerinde ligi bitirilmesi amaçlanan, onun için çalışmalar yapılan, Osmanlıspor yüzde yüz bu ligden çıkmalı hesaplarını yapanlar yine Demirsporlu futbolcuların ve taraftarın hakkını yiyenlerdir. Osmanlıspor lehine bu sezon bugüne kadar 13 penaltı kararı çıktı ve rakiplerine de 10 kırmızı kart çıktı. Bunlar normal rakamlar değil, hemde Osmanlıspor bu maçlarda galip değilken bu kararların çıkması hiçte normal değil. Yakın dönemden hemen iki maç yazalım buraya ve zihinlerde bu maçları canlandıralım; Tarih: 19.04.2015 Manisaspor - Osmanlıspor, herkes Osmanlının maçı domine edeceğini düşünürken Manisaspor iyi kapandı ama gel gelelim hakem olmayan penaltı(!) artı olmayan penaltıya kırmızı kart göstererek maçı Osmanlıspor'a hediye etti. Tarih: 03.05.2015 Osmanlıspor - Adanaspor, yine herkes Osmanlı'dan rahat galibiyet beklerken Adanaspor iyi bir direnç gösterdi ve hakem yine olmayan faule düdük çaldı ve ortada hiç bir şey yokken Adanasporlu Tiago'yu oyundan attı, ardından da 1 dakikalık uzatmayı 3 dakika oynattı ve Osmanlıspor'a maçı yine hediye etti. Eğer bu sezon buna benzer maçları buraya yazarsak en az 7-8 maç daha ekleyebiliriz.

Ben burada bir ADANA DEMİRSPOR taraftarı olarak ''Demirspor'da Osmanlıspor gibi kayırılsın, bize de hakemler maçlar hediye etsin'' demiyorum, diyemem vicdanım el vermez. Bunu zaten her maçta Demirspor taraftarı olarak ''Ne hakemlerle, ne siyasetle şampiyonluklar gelmesin bize'' diyerek yineliyoruz. Biz sizden lobi, ekstra bir karar, rakiplere şaibeli kımızı kart istemiyoruz. Biz sizden sadece VİCDANINIZLA maç yönetmenizi, haksızlık yapmamanızı, herkese eşit davranmanızı ve kul hakkı yememenizi istiyoruz. Biz her maçta rakiplerimizin teşvik primi alarak Şampiyonlar Ligi finalinde oynar gibi oynamasından bıktık. Adamlar bizden önce ve sonrasında berbat oynarken ne hikmetse bizlere karşı Barcelona kesiliyorlar. Bizim aleyhimize olan hakem kararlarından, kazanacağımız maçlarda sürelerin uzatılıp rakiplerimizin gol bulmasından, futbolcularımızın, teknik heyetimizin, bizlerin hakkının yenilmesinden bıktık. Bir yerde adaletsizlik olursa orada şiddet baş gösterir. Biz bugüne kadar kimseye karşı şiddetli davranmadık, kimsenin durduk yere canını yakmadık, kimselere karışmadık. Yeri geldi 3. SINIF insan muamelesi gördük, Kayseri'de, Ankara'da ve bir çok deplasmanda ayakkabılarımıza kadar soydunuz, bizleri TAHRİK ettiniz, bizleri ittiniz, savurdunuz biz yine sizlere karşı hep sabırlı davrandık. Kaldı ki bizler terörist, hırsız veya başka bir suçlu değiliz. Bizler taraftarız ve şu futbol maçlarına taraftar gelmeyen bir ülkeye de örneğiz. Yurt dışında bile bir çok hayranımız olmasına rağmen kendi ülkemizde bizlere haksızlık yapılıyor.  Bizlere ''Passoligsiz Ankara'ya giriş yapamazsınız'' diye mesaj geliyor ama Osmanlıspor'un Passolig sayısı 9300 iken dün stada 12000 civarında taraftar geldi. Bu açıkta kalan, Passoligi olmayan yaklaşık 3000 kişi nasıl oraya girdi, neden buna önlem alınmadı, Osmanlıspor'a bir yaptırım, bir ceza uygulanmayacak mı? Siz önce bunları bir çözün sonrasında bizlere yine mesaj atarsınız. Bizler Adana Demirspor'a gönül verenler olarak bu bizlere yapılmış olan adaletsizliklere ve haksızlara son verilmesini umuyor, diliyoruz. Eğer olmazsa da uğraştığınız, tahrik ettiğiniz kitleyi bir kez daha gözden geçirmenizi istiyoruz. Demirspor taraftarıyla uğraşmak ateşle uğraşmakla eş değerdir...

SİTEMLERİMLE VE SAYGILARIMLA

Uğur YILMAZ 

16 Şubat 2015 Pazartesi

Bir Futbolcu'dan Çok Daha Fazlası: Yiğitcan Erdoğan!

Yiğitcan Erdoğan geçen sezon başında takımımıza katıldığından beri hem istikrarı, hem güzel oyunu, hemde kişiliğiyle taraftarın en çok sevdiği isim konuma geldi. Yiğitcan, defansta çok kritik hamleler yapan, asla mücadeleyi bırakmayan ve ileriye çıktığında da gol atabilen bir isim. Tecrübeli futbolcu bu güzel performanslarının ardından geçtiğimiz ay Kaptanlık görevine soyunmuştu. Bu sezon Ligde 17 maça çıkan ve tamamında sahada kalmayı başaran tecrübeli futbolcunun oynamadığı maçlarda ise takımımız çok sıkıntı çekti. Dün oynanan Alanyaspor maçında, defansın iki kritik hatasıyla gol yememiz bu durumu özetler gibi zaten. Defansta oynadığı zamanlarda defansın tek baronu olan tecrübeli isim, yanında oynayan genç futbolcumuz Abdülkerim'in de en büyük destekçisi ve akıl hocalığını yapıyordu. Abdülkerim'e nerede durup nerede durmayacağını ve benzeri gibi direktifleri veren Kaptan, tecrübesi ve takıma abilik yapmasıyla ön plana çıkıyordu.

Yiğitcan'ın 17. haftanın ardından sakatlanması bizleri çok kötü etkiledi. Kaptan, 3'ü lig, 2'si kupa olmak üzere toplam 5 maç kaçırdı. Adana Demirspor'umuz bu 5 maçta toplamda 9 golü kalesinde gördü. Kaptan, sakat olmadığı dönemlerde ise 6 kupa maçında rotasyon gerekçesiyle yedek bırakılmıştı ve bu 6 maçta biz toplam 7 gol yemiştik. Yiğitcan'ın oynadığı 17 Lig maçında ise takımımız toplam 16 gol yedi ve 6 maçta da kalesini gol kapadı. Yiğitcan oynadığı dönemlerde ise 2 gol atıp birde asist yaparak skora katkı sağlamıştı.

İstatistiklere baktığımızda da Yiğitcan'ın bu takım için çok çok önemli bir isim olduğunu görebiliyoruz. Kaptan'ın en kısa sürede dönmesi tüm takımımız için çok iyi olacak. Dileriz en kısa sürede Kaptan tekrar gemisinin dümenine geçer.

Hazırlayan: Uğur Yılmaz

13 Şubat 2015 Cuma

Türkiye Şampiyonu Olmamız ve Füze Selami'den Şampiyonluk Yorumu

Adana Demirspor'umuz tarihi boyunca çok önemli maçlar yapmıştır. Belki de bunlardan en önemlisi 1954’te Hacettepe ile yapmış olduğu maçtır. Adana Demirspor'umuz 1953-1954 sezonunda önce bölge ve grup, sonra da diğer kademeleri geçerek Türkiye birinciliği için Hacettepe ile karşılaştılar. Maça Muharrem Gülergin’in liberoluğunda çıkan Demirspor'umuz, Füze Selami’nin unutulmaz golü ile şampiyonluğu kazanmıştır. Böylece Türkiye Kupası ilk defa Adana’ya gelir.

Adana Demirspor’umuzun o dönemde oynayan üç ismi sonradan efsane olmuştur. Bunlardan biri şüphesiz Muharrem Gülergin, diğeri kaleci Kartal Yaşar iken, üçüncüsü ise Selami Tekkazancı’dır. Maçlarda attığı sert şutlarla fileleri delerek, takımını Türkiye şampiyonu yaptığı için, Selami daha sonradan “Füze Selami” olarak anılmıştır. Onun arkadaşları arasındaki diğer bir lakabının da “Yiğit” olduğunu biliyoruz. Bizim Adana’da bir söz vardır, “Yiğit şanıyla anılır” diye.. O zamanlar Adanaspor daha kurulmamışken, Adana Demirspor’umuzu şampiyonluğuna taşıyıp, kentimizin spor alanındaki gücünü de ortaya koyan Füze Selami de bizim için bir yiğit, bir kahraman anlayacağınız. 

Bu şampiyonluk hakkında bizim kahramanımızın da yorumu var tabi, şimdi bu yoruma hep beraber bakalım.. 


“1954 senesiydi. Final maçına gelene kadar Manisa’yı 3-1, Bursa’yı 2-0 yendik. Hacettepe de bir takıma 7 gol, diğerine 6 atarak finale kaldı. O dönem, sol ayağımın üzerinde bir şişlik var. İltihap gibi bir şey.. Öyle ağrıyordu ki sabahlara kadar ağrısından uyuyamazdım. Bursa maçı öncesi Bedri Abi’ye, Muharrem Abi'ye iki maç birden oynayamayacağımı söyledim. ‘Beni ya Bursa maçında ya da final maçında oynatın!’ dedim. Ama oynayacaksın diye direttiler. Bursa maçında oynadım. Bursa’yı yendik, finale kaldık. Sonra ben ‘Hacettepe maçında oynayamam’ diye tekrar söyledim, kızdılar bana. Ayağım çok kötüydü, ben de o zaman ‘bir şartla oynarım’ dedim. Siz son 15 dakikaya kadar maçı berabere götürün, gerisini bana bırakın. Hacettepe finale gelene kadar 6-7 gol atmış bir takım, çok güçlüler, herkes maçı Hacettepe yener diyor. Maç saati geldi çattı. Maça 2 stoper ile Met Ahmet ve Muharrem Abi’yle başladık. Kalede Haşim çok iyiydi, herkes çok iyi oynuyordu. Stadyumun arkasında bir saat kulesi vardı, şimdiki gibi skorboard nerde, maçın kaçıncı dakikada olduğunu oradan takip ediyorduk. Son 15 dakikayı görmüştük, skor 0-0’dı... Son 15 dakikaya geldiğimizde Sarı Yaşar santranın oralardan güzel bir pas attı. Topu sürdüm kaleye doğru, kaleci şut atacağım diye korktu, çıkar gibi yaptı, ben de topu sağından yavaşça bıraktım. Top kalenin sağ direğine çarptı, diğer direğe doğru gidiyordu, gol olacaktı ama yavaş vurdum diye korktum, kalecinin solundan dolandım, topa doğru koştum, zaten bu sırada top kaleye girdi, gol oldu. Çok sevindik.. Çocuklar gibi, sağa sola koştuk. Maç yeniden başladı, yine bir pas attılar, ceza sahasına girdim, çok hızlı bir şut attım. Top fileleri balon gibi şişirdi, geri önüme düştü. O sevinçle topa bir daha vurdum, yine filelere girdi. Biz gol diye sevinirken hakem golü vermedi. Hepimiz çok şaşırdık, ortada golü vermeyecek hiç bir şey yoktu çünkü. Hakeme sordum ‘niye vermedin?’ diye; ama cevap vermeden oyunu başlattı. Neyse maç 1-0 bitti, şampiyon olduk. Havalara uçuyorduk. Beni omuzlara aldılar, sözümü tutmuş, son 15 dakika girdiğim maçta golü atmıştım. Maçtan sonra soyunma odasına gittik. Hakem gideceği yere gitmek için, bizim otobüse bindi. ‘2. golü niye vermedin?’ diye sordum. ‘Selami ne yapacaksın 2. golü, bir tane attın şampiyon oldunuz, daha Allah’ından ne istiyorsun’ dedi. Ben de daha üstelemedim. Çok güzel günlerdi. Hayatımda unutamadığım iki en önemli anımdan biridir bu şampiyonluk. Şampiyonluktan sonra her şey bir rüya gibiydi. Adana ya gelene kadar durduğumuz her İstasyonda sevgi gösterileri vardı. Adana tam bir bayram yeriydi. Geldiğimizde omuzlara alarak sokakları dolaştırdılar. Bu isteyince bir insanın neler başarabileceğinin bir öyküsüdür.”


Bir çok kitap ve kaynaktan bilgiler alınmıştır.. 


Derleyen: Uğur Yılmaz

12 Şubat 2015 Perşembe

3. Ligin Dikkat Çeken Genç Futbolcuları

Bugün TFF 3. Ligin dikkat çeken genç futbolcularını kaleme alacağım. Bildiğiniz üzere ülkemizde maalesef alt liglere ve şehir takımlarına çok önem verilmiyor ama ben az da olsa bu takımları takip etme fırsatı buluyorum. Şimdi de performanslarıyla takımlarını taşıyan ve benim dikkatimi çeken genç isimleri sizler için derleyeceğim. 



İsmail Düzgün: İsmail bu sezon Silivrispor'un ve 3. Lig 3. Grubun en golcü futbolcusu olarak ön plana çıkıyor. Güçlü ve düzgün bir fiziği olan İsmail bu avantajını iyi kullanabiliyor ve hava toplarında çok etkili. Daha önce Edirnespor Gençlik'te forma giyen İsmail, 2013 yılında transfer olduğu Silivrispor'da transfer olduğu günden bu yana takımın vazgeçilmezi oldu ve çok başarılı performans gösteriyor. Bu sezon takımıyla çıktığı 19 maçta 12 gol atan genç yıldız takımının attığı 28 golün %43'ünü tek başına atarak ne denli bir önemli isim olduğunu gösteriyor. Her geçen gün kendini daha fazla geliştiren genç santraforu ilerleyen yıllarda daha yüksek liglerde görebiliriz.


Abdülkadir Akyıldız: TFF 3. Lig 3. Grupta İsmail Düzgün'ün ardından en çok gol atan futbolcu, Sakaryaspor'un 17 yaşından beri formasını düzenli bir şekilde giyen Abdülkadir Akyıldız'dır. Abdülkadir, Sakaryaspor'un mali krizlerle uğraştığı 2011/2012 sezonunda A Takıma çıktı ve o günden beri kendisine verilen şansı iyi bir şekilde kullandı. Sadece geçen sezon kısa bir süre kadro dışı kalan genç santrafor bunun dışında hiç bir şekilde maç kaçırmamaya önem verdi. Abdülkadir'in en dikkat çeken yönleri ise hızı ve hava toplarındaki hakimiyeti. Genç futbolcu, Sakaryaspor'un iyi bir performans sergilediği bu sezon 20 maçta 11 gol atarak takımına önemli ölçüde katkı sağlamayı başardı. 21 yaşında olan genç futbolcu bu performansını devam ettirirse ilerleyen yıllarda onu da üst liglerde izleme şansımız olabilir. Sakaryaspor'un alt yapısından yetiştiği ve bu sezon takımını taşıdığı için Abdülkadir'i Sakaryaspor taraftarı çok seviyor.




Abdullah Cemal Küçükyılmaz: Sezonun ilk devresinde 3. Lig 3. Grupta bulunan İstanbul Güngörenspor'un en başarılı futbolcusu olan ve Ocak ayı transfer döneminde Etimesgut Belediyespor'a transfer olan Cemal Küçükyılmaz Eskişehirspor'un alt yapısından yetişti. Cemal 19 yaşından bu yana çeşitli 2. Lig ve 3. Lig takımlarında forma giymiştir. Cemal'i bu sezon başında ise İstanbul Güngörenspor transfer etmişti. Cemal forvet arkası mevkisinde oynamasına rağmen İstanbul Güngören'in en golcü futbolcusu konumundaydı. Bu sezon kötü giden İstanbul ekibini tek başına sırtlamaya çalışan genç orta saha, Ocak Ayında ise yine ligde tutunmaya çalışan Etimesgut'a transfer oldu. Güngörenspor'da çıktığı 15 maçta 5 gol atabilen ve Etimesgut'ta da çıktığı 3 maçta 2 gol atan futbolcu orta saha oyuncularına göre iyi bir gol ortalaması yakalamış durumda. Abdullah Cemal bu gol ortalaması ile giderse sezon sonunda lig atlayabilir ve en azından 2. Ligde mücadele edebilir.


Canberk Özçakır: Ankara Adliyespor'un genç orta sahası Canberk, bu sezon takımıyla birlikte profesyonel anlamda kariyerindeki ilk maçlara çıkmaya başladı. Canberk'in ilk sezonunda şu ana kadar gösterdiği performans ise takdire şayan nitelikte. Canberk orta sahada görev yapmasına karşın 18 Lig maçında 5 gol atmayı başardı. Canberk'in en önemli özellikleri ise uzaktan şutlar ve oyunu geriden kurma özelliği. Canberk henüz 19 yaşında ve bir orta saha futbolcusuna göre çok iyi bir gol istatistiği yakalamış konumda. Genç futbolcu bu başarılı performansını devam ettirirse ilerleyen yıllarda adını daha sık duyarız.





Ozan Papaker: Belki de şu listedeki en yetenekli ve ileride ismini en çok duyacağımız isme geldik; o isim Çaykur Rizespor'un Tuzlaspor'a kiraladığı 18'lik genç golcü Ozan Papaker. Ozan bu sezon iyi bir performans gösteren Tuzlaspor'un en önemli silahlarından biri. 18 yaşındaki Ozan bu sezon çıktığı 17 Lig maçında 7 gol atmayı başardı. Ozan ZTK'nın sürpriz ekibi olan Tuzlaspor'da ZTK için 8 maça çıktı ve orada da 2 gol atmayı başardı. Daha önceden Ofspor'da da kiralık olarak forma terleten genç santraforun ilerleyen yıllarda Rizespor A Takımında veya daha üst lig kulüplerinde oynadığını görebiliriz. Ozan ayrıca Milli Takımlarda da 10 maça çıktı ve 1 gol kaydetti. Ozan bu yıl şampiyonluk mücadelesi veren Tuzlaspor'da Yakup Alkan ile beraber hayati bir rol oynuyor.







Yakup Alkan: Yakup'ta bu sezon 3. Lig 1. grubun şampiyonluk adaylarından Tuzlaspor'da forma giymektedir ve 3. Lig 1. grubun an itibariyle en çok gol atan futbolcusu. Yakup 2012'de geldiği Tuzlaspor'da ilk sezonunda Amatör Lig şampiyonluğu yaşamış ve genç golcü 25 maçta 19 gol atarak şampiyonlukta önemli bir rol oynamıştır. Bu sezon 3. Sezonunu geçiren Yakup, Tuzlaspor adına 77 maça çıktı ve 50 gol attı. Genç futbolcunun güçlü fiziği ve bitiriciliği ön plana çıkan özellikleri arasında. Yakup bu sezon çıktığı 15 Lig maçında 10 gol kaydetti. Ayrıca genç yıldız kupada çıktığı 8 maçta da 3 gol attı ve 1'de asist kaydetti. İlerleyen yıllar için umut vaat eden 21 Yaşındaki genç golcü, bu istikrarlı ve başarılı performansı ile ilerde çok önemli noktalara gelebilir. Yakup ayrıca Milli Takımlarda da forma giymiştir.






Mert Hakan Yandaş: Tire 1922 Spor'un kanat oyuncusu Mert Hakan Yandaş bu sezonun parlayan yıldızlarından. Mert Hakan'ın bonservisi Altınordu'nun elinde bulunuyor ve bu sezon Tire'de kiralık olarak forma giyiyor. Tire'de çok başarılı bir performans ortaya koyan Mert, bir kanat oyuncusundan daha çok forvet gibi goller atıyor ve takımını resmen sırtlıyor. Mert eğer bu sezon gösterdiği performansı devam ettirirse PTT 1. Ligde mücadele eden Altıordu'nun genç yapılanmasında ilerleyen yıllarda önemli bir yer alabilir. Genç kanat oyuncusu bu sezon çıktığı 17 maçta 9 gol attı ve kupada da 1 maçta 1 gol buldu. Tire 1922 Spor'un Play Off mücadelesi verdiği bu sezonun devamında Mert gollerine devam edebilir.







Derleyen: Uğur Yılmaz


Adana Demirspor'un ilk maçı ve kaçan şampiyonluğu.

(Adana Demirspor'umuzun ilk kadrosu..)

Adana Demirspor’umuzun kayıtlara giren ilk futbol maçı, bugünkü adı Sümerspor olan, Malatya Mensucat ile yaptığı maçtır. Kaderin cilvesi bu ya Halkın Takımı diye nitelendirilen Adana Demirspor, tarihindeki ilk maçı da Erzincan depremzedelerine yardım turnuvasında yapmıştır. Maçı Adana Demirspor'umuz 2-1 kazanmıştır. 1940’lı yıllar henüz profesyonel düşüncenin gelişmediği, bonservis, lisans ve benzeri kavramların yerleşmediği, oyuncu sayısının az olduğu, takım kadrolarının bir türlü düzene bağlanamadığı yıllardır. Takımlar sahaya her hafta hazırladıkları yeni bir listeyle çıkmaktadırlar. Demirspor'umuz ligdeki ilk yılında bu yöntem nedeniyle şampiyon olamaz. 1941 sezonunun son maçında Milli Mensucat’la karşılaşacaktır. Bu aynı zamanda şampiyonluk maçıdır. Milli Mensucat bu maçı 5-0 alırsa şampiyon olabilecektir. Milli Mensucat bir haftalığına Galatasaray’dan Katır Cemil ve Haşim’i getirtip, Demirspor’umuzu 5-0 yener ve şampiyon olur. Ama bu hep böyle devam etmez. Ertesi yıl Adana şampiyonu olan Demirspor'umuz, 12 yıl boyunca şampiyonluğu kimseye kaptırmaz. Fakat bu şampiyonluklar bölgeseldir ve Türkiye Ligleri henüz kurulmamıştır..


Derleyen: Uğur Yılmaz

11 Şubat 2015 Çarşamba

Bir zamanlar Gazette'de yazardık..

Bundan tam 6 ay önce falan Adana'nın yerel gazetelerinden birisi olan Gazette'de henüz 18 yaşındayken yazarlık görevine soyunmuştum. Bu gazetede tam 1 ay yazılar yazmıştım ve olumlu da tepkiler alıyordum. Ama beni bu işe sokan Fatih Ünaldı abim buradan çıkınca benim de bu gazetede yazmam hiç etik olmazdı. Bu sebepten dolayı görevimiz kısa sürdü.




Oyuncu Raporu: Pavel Savitskiy

Oyuncu Raporu: Pavel Savitskiy

       Pavel Savitskiy, 12 Temmuz 1994 tarihinde Beyaz Rusya'nın Grodno kentinde dünyaya geldi. Futbola da doğduğu şehrin takımında başlayan Pavel, genç yaşta Neman Grodno'nun A takımında yer bulmuştur. Pavel, Grodno'nun A takımı ile ilk lig maçına çıktığında henüz 18 yaşındaydı. O zamandan itibaren formayı bir daha hiç bırakmayan genç futbolcu, şu an kulübün en önemli futbolcularından birisi. Çok da başarılı olmayan Belarus takımın parıldayan yıldızı olan Savitskiy, aynı zaman Belarus Milli takımında bütün alt yaş kategorilerinde forma giydikten sonra Belarus A Millitakımına yükselmeyi başarmış bir isim.

       Genç futbolcunun geçmişine kısaca göz attık, şimdi futbolcunun saha içerisinde neler yaptığına bakalım. Savitskiy'in pozisyonu sol kanat ama kanatların her ikisinde de başarıyla görev yapabiliyor. Oyuncu; hızı, çabukluğu, teknik özellikleri ve bileklerine hakim olmasıyla gelecekte bu pozisyonda büyük potansiyel vaad ediyor. Fiziği de gayet yerinde olan futbolcunun en belirgin özelliği ise kanatlardan içeriye çok rahat gidebilmesi. Zira oyuncu takımıyla çıktığı çoğu maçta bu oyun stili ile çok gol attı ve attırdıı. İstatistikler de bu söylediğimi özetler nitelikte zaten. Savitskiy takımıyla çıktığı 129 maçta 36 gol atarak 18 asistyaptı. Genç Belarus oyuncu, milli takımlarda çıktığı 41 maçta ise 21 gol attı. Ayrıca UEFA Avrupa Ligi'nde çıktığı 2 maça da 1 gol sığdırarak uluslararası turnuvalarda başarıyla boy göstermiş oldu.


  
    Genç oyuncunun defansif yönden çok iyi olduğunu söylemek zor fakat ofansif yönden henüz işlenmemiş bir cevher. Savitskiy'nin eksi yönlerine gelecek olursak; aşırı hırsından dolayı gereksiz sarı kartlar görmesi ve oynadığı ligin çok tanınmamış, gelişmemiş bir lig olması sayılabilir. Eğer Savitskiy, Belarus ligi yerine Hollanda veya Fransa'da oynuyor olsaydı Premier Lig ekipleri veya Porto oyuncuyu şu an kapmış olurdu.
 Savitskiy'nin maliyeti ise tabiri caizse ''sudan ucuz''. Zira oyuncunun takımıyla olan sözleşmesi 31.12.2014 tarihinde sona eriyor ve oyuncu serbest statüsüne geçmiş oluyor. Ligimizde dönen paraları düşündüğümüzde, Savitskiy'in takımlarımızın herhangi birinden gelecek teklife hayır diyemeyeceğini düşünüyorum. Kanat oyuncusu arayan her takımın mutlaka Savitskiy'i izlemesi lazım, çünkü bu oyuncu hem skor anlamında hem de gelecekte para kazandırma anlamında kulübe büyük katkılar sağlayabilir.
Not: Bu yazı 10.11.2014 Tarihinde transfermerkez.com'da yayımlanmıştır.  

Hazırlayan: Uğur YILMAZ